Gebelik, yaşanan son regl dönemi sonrası ile bebeğin doğumuna kadar süren yaklaşık olarak 40 haftalık süreçtir. Diğer bir deyişle, rahim içerisinde bebeğin oluştuğu, geliştiği ve doğarak rahimi terk ettiği sürecin bütünüdür. Bebeğin adım adım gelişimini içeren bu süreç, keyifli olduğu kadar bilinçli şekilde takip edilmesi gereken bir dönemdir.
Hamilelik, çiftlerin hamileliğe karar verdiği andan itibaren yani gebelik öncesi dönemden itibaren danışmanlık alınması gereken, keyifli olduğu kadar detaylı ve titiz takip edilmesi gereken bir süreçtir. Henüz planlama aşamasında gebeliğin daha güvenli ve sağlıklı olmasını sağlamak açısından, uzman bir doktor kontrolünde, gerekli öneri ve tahlilleri gerçekleştirmek oldukça önemlidir. Bu bakımdan gebelik sürecinde, annenin ve bebeğin sağlığı bakımından düzenli kontroller gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Hamilelik dönemi süresince gerekli kontrollerin yapılması ile, istenmeyen olumsuz durumların önüne geçilebilmekte ya da bir sorun ile karşılaşılması halinde gerekli müdahaleler gerçekleştirilebilmektedir.
Gebelik döneminde temel amaç, fetüsün gelişim sürecini titizlikle takip etmek ve bu süreç içerisinde annenin sağlığını korumaktır. Fetüsün ve annenin sağlığının korunması amacıyla, gebelik süreci boyunca bir takım laboratuvar testleri uygulanmaktadır.
Gebelik dönemi yapılacak testlerin bir kısmı belirli zamanlarda uygulanmakta, bir kısmı ise gebelik döneminde ortaya çıkabilecek sorunlara yönelik olarak uygun durumlarda gerçekleştirilmektedir. Gebelik dönemi süresince uygulanacak testler, gebe olan anne adayının yaşı, yaşam tarzı, kendi ve eşine ait kişisel ve aile öyküsü doğrultusunda belirlenmektedir.
Gebelik döneminde gerçekleştirilen ilk test, gebeliğin tespit edilmesi için yapılan testtir. Gebelik testi, döllenmeden yaklaşık 15 gün sonra adet döneminin gecikmesiyle netlik kazanmaktadır.
Gebeliğin netlik kazanmasıyla birlikte gerçekleştirilen ilk kontrollerdir.
6.ve 8.haftalarda gerçekleştirilen ultrason testlerinde, vajen içinden yapılan ultrason, karın bölgesinden yapılan ultrasona göre daha net bilgi sağlamaktadır.
Gebenin kan grubunun negatif, eşinin kan grubunun ise pozitif olması durumunda kan uyuşmazlığı söz konusu olmaktadır.
Tam kan sayımı testi ile, gebeliğin henüz başlangıcında herhangi bir kan eksikliği durumunun söz konusu olup olmadığı araştırılmaktadır.
Gebeliğin henüz başlangıcında, karaciğer ve böbrek hastalıklarının söz konusu olup olmadığının tespit edilmesi amacıyla gerçekleştirilen testlerdir. Bu test ile, diyabet, yüksek tansiyon gibi sistemik hastalıkların tanısı gerçekleştirilebilmektedir.
TORCH taraması ile; Toksoplasma, Rubella (halk arasında kızamıkçık olarak bilinmektedir), Ig M, Ig G antikorları, CMV ve Herpes Tip 2 Enfeksiyonları taranmaktadır. Bu tip enfeksiyonlar, gebelik harici dönemlerde tehlike oluşturmazken, gebeliğin özellikle ilk 3 ayında bebekte sakatlıklara sebep olabilmektedir.
İlk kontrolde gerçekleştirilen idrar tahlilleri, böbrek fonksiyonlarının gözlemlenmesini sağlamakta ve gizli ya da belirti veren idrar yolu enfeksiyonlarının tespit edilmesini sağlamaktadır.
Gebelik döneminde vücutta salgılanan hormonlar, rahim ağzı kanserlerinde artış gözlemlenmesine sebep olmaktadır. Bu bakımdan gebeliğin ilk kontrollerinde PAP Smear testi uygulanarak, rahim ağzı kanseri riski kontrol edilmelidir.
Anne adayına Hepatit B için; HbsAg ve Anti Hbs, Hepatit C için; Anti HCV ve AIDS için Anti HIV testleri uygulanarak, herhangi bir taşıyıcılık durumu olup olmadığı kontrol edilmektedir.
Annede tiroid hastalığı söz konusu olup olmadığı, gebeliğin ilk haftalarında gerçekleştirilen tiroid fonksiyon testi ile ölçülmektedir.
Gebeliğin 10-14.haftalarında, fetüsün anatomik organları ve büyüklüğü, ense kalınlığı testi ile değerlendirilmektedir.
Bebeğin ense kalınlığı, Down Sendromu, Mongolizm, Trizomi 18 gibi kromozomal bozukluklarda ya da bebekteki kalp bozukluklarında artış göstermektedir. Gebelik dönemi boyunca bbeğin ense kalınlığı artış göstermektedir, ancak ortalama 3mm üstüne çıktığı zaman patolojik kabul edilerek, Down sendromu açısından değerlendirmeye alınmaktadır.
İkili test, Down Sendromu durumu söz konusu ise, bu durumun erken gebelik döneminde yakalanmasını amaçlamaktadır.
16-18.haftalarda fetüsün anomali değerlendirmesi için yapılmaktadır.
Down Sendromu, Trizomi 18 gibi kromozom bozuklukları ve nöral tüp defekti (beyin ve omurilik problemleri) taramasıdır.
Üçlü testte uygulanan işlemlere, kandaki İnhibin A değerinin ölçümünün eklenmesidir.
Fetüste, anomali varlığının ve anne adayının rahim uzunluğunun ölçülmesi amacıyla gerçekleştirilmektedir.
Gebeliğin ilerleyen aşamalarında, anne adayında anemi gelişip gelişmediği tam kan sayımı testiyle kontrol edilmektedir.
Tam idrar tetkiki ile, idrarda gizli enfeksiyonların varlığı araştırılmaktadır.
Ultrasonografi ile bebeğin gelişimi, amniyon sıvısı, bebeğin duruşu, plasentanın yeri, görüntüsü ve bebeğin rahim içindeki hareketleri incelenmektedir.
Bebeğin gelişiminin, suyunun ve hareketlerinin incelendiği testler yapılmaktadır.
Ultasonografi ile, bebeğin duruşu, amniyon sıvısı, plasentanın görünümü ve bebeğin aktif hareketleri incelenmektedir.