Yaz Aylarında Vajinal Akıntıya Dikkat
Yaz aylarının gelişiyle birlikte kişisel hijyen ön...
Künt batın travması, travma çeşitleri içerisinde ölüme sebep olabilen travmalardan biridir. Ateşli silah yaralanmaları ya da penetran tarzında yaralanmalar batın travmalarına neden olabilmektedir. Künt batın yaralanmalarında karın bütünlüğü bozulmazken, batın içi yaralanma gerçekleşmektedir. Darp, yüksekten düşme, trafik kazaları gibi durumlarda da künt batın travması söz konusu olabilir. Dalak, karaciğer ve böbrekler bu durumda en çok zarar gören organlar olmaktadır.
Künt batın travmlararı oldukça sinsidir ve yavaş ilerlemektedir. Batın içerisinde travma nedeniyle oluşan kanamalar %50 oranına ulaşmadan herhangi bir belirti göstermeyebilir. Batın yaralanması olan hastalarda detaylı batın muayenesi yapılmalı ve hastanın öyküsü tüm detayları ile dinlenmelidir.
Bir diğer yandan hastada dışarıdan görülebilen travma hasarları söz konusu ise tablonun değerlendirilmesi çok daha kolay olacaktır. Ancak bazı batın travmaları dışarıdan hiçbir belirti vermemektedir. Hastada eksternal kanama olmasa bile, şok belirtileri görülüyorsa kesinlikle batın içi yaralanma ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır. Hastanın aşırı susama hissi olup olmadığı ayırıcı tanı açısından önemlidir. Susama hissi, mukozanın kuru olması iç kanama belirtisi olabilmektedir.
Bu yaşanan tabloya gebelik durumu eklendiğinde Obstetri ve künt batın travması değerlendirmesi devreye girmektedir. Bu durumda hastayı değerlendirmesi gereken bilim dalı obstetri olurken, uygulanacak tedavide hem annedeki hem de bebekteki hasarın giderilmesine uygun bir tedavi yolu seçilmelidir.
Obstetri ise kadın hastalıklarının doğum ile ilgilenmekte olan birimidir. Gebelik başlangıcı, gebelik süreci ve gebelik sonrası lohusalık dönemi ile bebeğin anne karnında ve doğum sonrası dönemde gelişimini ve rahatsızlıklarını takip etmektedir.
Obstetri ve künt batın travması ilişkisi olması için gebelikte künt batın travması durumunun ortaya çıkmış olması gerekmektedir. Bu da demek oluyor ki, gebelikte yaşanan künt batın travmaları obstetrinin alanına girmektedir.
Gebelikte künt batın travması yaşanması durumunda, hem annenin hem de bebeğin sağlık durumu ile ilgili konular söz konusu olmaktadır. Burada doktor tek bir kişi ile değil adeta iki kişinin yaşamsal fonksiyonları ile ilgilenmek durumundadır. Hekim bu durumda iki travma hastasının durumunu aynı anda değerlendirmek zorundadır ve bu oldukça zor bir durumdur. Hamile olmayan bir hastanın yaşadığı künt batın travmasında yapılacak tedavi ile hamilelik sürecinde olan bir hastanın künt batın travmasında yapılacak tedavi tamamen farklı olmak durumundadır.
Hamilelik sürecinde, hastanın daha hassas bir durumda olması, ilaç kullanımındaki kısıtlama, görüntüleme cihazlarının hamile hastalara uygun olmaması, fetüsün travmadan etkilenip etkilenmemesi, gibi oldukça komplike bir tablo ile baş edilmesi gereken bir durum bulunmaktadır. Künt batın travması sonucu hastaneye getirilmiş olan hamile hasta ile ilgilenmesi gereken bölüm kesinlikle obstetri olmalı ve jinekoloji bölümü bu hastanın değerlendirmesini yapmalıdır.
Obstetri ve künt batın travması değerlendirmesi iki kişiyi aynı anda sağlığına kavuşturmayı hedeflemektedir.
Gebelikte künt batın travması yaşayan bir hastanın tedavi önceliği gebe olmayan kişiler ile aynı şekildedir. Ayrım noktası ise gebeliğe özgü anatomik ve fizyolojik değişikliklerdir. Bu noktada doktorun asla unutmaması gereken nokta, bir değil iki kişiyi aynı anda tedavi etmek durumunda olduğudur. Ancak burada fetüs ve annenin sağlığı için öncelikli olan durum annenin sağlığına kavuşturulmasıdır. Fetüsün en ideal tedavisi, anne için ideal olandır. Örneğin, gebelikte röntgen çekimi yasaktır. Ancak travmanın belirlenmesi için röntgen kaçınılmazsa bu durumda gebelik nedeni ile röntgenden kaçınılmamalıdır. Deneyimli bir cerrah ve bir jinekolog durumu birlikte değerlendirmelidir.
Gebelikte künt batın travmalarında uterusun yer değiştirmesi nedeni ile bağırsaklar yer değiştirmektedir ve bu durumda kısmi olarak travmadan korunmaktadır. Bir diğer yandan hamile olmayan kişilerde de ince bağırsak yapısından dolayı en az yıpranmakta olan organdır. Ancak uterus ve içeriği konum dolayısı ile yıpranmaya daha açık olmaktadır. Bu nedenle travmaya maruz kalan kişi gebeyse, obstetri ve künt batın travması arasındaki ilişki buna göre değerlendirilmedir.
Obstetri ve künt batın travması arasındaki ilişkide hastanın travmaya ne şekilde maruz kaldığı önemlidir. Bu nedenle mümkünse hastadan, mümkün değilse yakınlarından hastanın travma detayları öğrenilmelidir. Hasta, karın duvarını, kaza anında direksiyona ya da kontrol paneline çarpmış olabilir. Ya da gebeye sert bir cisimle vurulmuş olabilir. Bu iki durumda da fetüsün zarar görme ihtimali bulunmaktadır. Kucaktan ya da omuzdan geçen kuşaklar ise indirekt fetal hasarlara karşı koruyucu olabilmektedir.
Gebelikte karın hacmi arttığı için künt batın travmalarının belirtileri daha geç ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtiler ortaya çıkana kadar hasta fazla kan kaybetmiş olabilir. Bu nedenle künt batın travması belirtileri göstermese bile hamilelik durumu söz konusu olduğunda, bu ihtimal dikkate alınmalı ve teşhiste göz ardı edilmemelidir. Uterusa giden kan miktarının fazlalaşması, ölümle sonuçlanabilmektedir. Fetal kalp sesleri dinlendikten sonra bir sorun görünmüyorsa, geri kalan tedavi gebe olmayanlarda yaşanan künt batın travmalarında yapılan tedavi ile aynı şekilde gerçekleştirilebilmektedir.
Obstetri ve Uterus İnversiyonu hakkında bilgi almak isterseniz eğer ki; İlgili linke tıklayabilirsiniz.
İlgili link: https://www.aysedarama.com/obstetri-ve-uterus-inversiyonu